Simultane Çeviri Eğitimi
Simültane çeviri eğitimi birçok sebepten dolayı özel ilgi gerektirmektedir. İlk olarak, öğrenim sürencini daha küçük, daha yönetilebilir görevlere böldüğü için simültane çeviride ardıl çeviriden daha az faaliyet alanı bulunmaktadır. Bu nedenle birçok öğrencinin gözünü korkutmaktadır ve kabine ilk girdiklerinde başarısız olurlarsa mesleğe devam etme konusunda çekingen ve endişeli olurlar. İkincisi, ardıl çeviride, temelinde yatan zihinsel süreç boyunca öğrenciyi adım adım ilerletmek mümkünken, simültane çeviride bu durum mümkün değildir. Bu yüzden onların daldan dala konmadıklarından ve de süreç boyunca baştan sona kadar doğru yolda ilerlediklerinden emin olmak için doğru yolların aranması gerekir.
Dahası, ardıl çeviride mesajı algılama ve yeniden ifade etme arasındaki zaman farkı öğrenciyi papağan gibi tekrar etme durumundan alıkoyar, ancak simültane çeviride öğrenciler direkt olarak bu duruma maruz kalırlar. Aslında ardıl çeviride öğrencilerin, metodolojik hataları algılamamaları mümkün değildir, zira bu hatalar akılda tutma veya yeniden ifade etme sorunlarına yol açmaktadır, simültane çevirideyse öğrencilerin çeviriden ziyade kod çevrimi yapma durumuna düşmeleri çok kolaydır; zira yeniden ifade etmedeki zorluğu az çok onlar da anlamaktadırlar. Dolayısıyla derste kendi başlarına uygulama yaparken bu kötü alışkanlıkları edinme durumuna düşebilirler.
Okullarda bile öğretim için mevcut olan en uzun eğitim dönemi simültane çeviri için kısa ve harcanmaması gerektiği için, bu durum başından itibaren bu uygulamaya duyulan ihtiyaç nedeniyle daha da kötüleşebilir.
Bu yüzden simültane çeviri eğitimi aşamasının başında, öğrencilerin kabinde ilk sarsıcı deneyimini yaşaması için onlara zaman verilmesi ve baştan itibaren doğru yolda olduğunun farkında olması gibi temel hedefler uygulanmalıdır. Bu hedeflere ulaşıldığı zaman, öğrenciler kötü alışkanlıklar edinmeden derslerinde uygulama yapabilmek için kendi performanslarını gözleyebilirler.
EN ÇOK KULLANILAN ÖNEMLİ SİMULTANE ÇEVİRİ EĞİTİMİ TEKNİKLERİ
Simültane tercümanlık eğitimini kolaylaştırmak için çeşitli teknikler önerilmektedir. Ancak bunların hiçbiri bahsi geçen hedeflere ulaşma yolu olarak tamamen tatmin edici değildir.
a.Giriş Niteliğindeki Hazırlık
Simültane çeviri karmaşık bir iş olduğundan, çoğu öğretmen başarılı bir performansın bütün ön koşulların öğrencilerin ilk denemesinde karşılandığından emin olurlar.
Simultane Ekipmanlar ve mikrofonlu kulaklık öğrencilere tanıtılır ve simültane çevirinin esasları anlatılır ( zaman farkı, iletişim vs). Genellikle öğrenciler simültane çeviriye ilk olarak yabancı dilden ana dillerine çeviri yaparak başlarlar. Bu durum sahip oldukları herhangi bir yabancı dil eksikliğinden kaynaklanabilecek sorunları azaltır. Simültane çevirideki ilk tecrübelerinde onlara aşina oldukları teknik kelimeler içermeyen doğaçlama bir konuşma çevirisi yaptırılır.
Ancak, bu önlemler onlar için iyi bir fikir olsa da, eğitimlerinin sadece hazırlık aşamasını oluşturmaktadır.
b. Gölgeleme
Gölgeleme tekniği bazı okullarda hala yaptırılsa da, çoğu öğretmene göre bu teknik yararsız ve hatta zarar vericidir.
Aslında, öğrencinin dikkatini bir konuşmanın kavramsal içeriğine odaklamak yerine bu teknik öğrencilerin dikkatini kelimelerin nasıl ifade edildiğine yoğunlaştırır ve bu yüzden onları sözlü çeviri yapmak yerine kod çevrimi yapmaya hazırlar. Ayrıca onun ne demeye çalıştığını anlamaya bile çalışmadan konuşmacıyı gölgelemek oldukça mümkün olduğundan, gölgeleme metodu öğrencileri simültane çevirideki en kötü metodolojik hatayı, papağan gibi tekrarlama hatasını yapmaya yönlendirmektedir.
c. Geriye Doğru Sayma
Bu uygulama A ya da B dilinde bir konuşmayı dinlerken öğrencilere geriye doğru saydırma ve sonrasında duyduklarını anladıklarından emin olmak için konuşmayı özetletme kısımlarından oluşmaktadır. Amaç iki farklı görevi aynı anda yapabileceklerine karşı onları ikna etmektir.
Bu uygulama simültane tercümeyi daha az ürkütücü göstermek için tasarlandıysa da, süreci olduğundan daha fazla beceri gerektiren bir durum haline getirmektedir. Zira simültane tercüme aynı anda iki farklı görevi yerine getirme durumunu içermez.
Simültane çeviride süreç normal konuşmadaki sürece yakın bir benzerlik göstermektedir. Aslında düşünmeden konuştuğumuz zaman, önceki düşüncelerimizi ifade ederken ve bilgilerimizi gözlemlerken sonra ne diyeceğimizi de eş zamanlı olarak düşünmekteyiz. Ancak farklı görevleri aynı anda uygulama izlenimine sahip değiliz, zira tüm bu zihinsel operasyonlar yakından bağlantılı ve bağımsızdır. Uygun koşullar altında ( oldukça iyi bilinen bir konuda mükemmel anlaşılabilen bit kaynak dilden ana dile çeviri koşullarında), düşünce zincirimizin konuşmacıya yöneltilmesi ve de bilgileri kulaklarımız aracılığıyla almamızın dışında tek bir dilde konuşan biriyle hemen hemen aynı şeyi yapıyoruz.
Bu yüzden iki farklı görevi yerine getiren çoğunlukla kulaklarımızdır: bir dilde gelen mesajı dinleme görevi ve diğer dilde kendimizin oluşturduğu mesajı denetleme görevi. Ancak bu çifte görev söylenmek zorunda olan sorunlar oluştursa da, iki tamamen alakasız zihinsel görevi aynı anda yerine getirmeye çalışmak kadar zor değildir.
d. Başka Sözcüklerle Anlatma
Bu uygulama yararlı bir giriş egzersizidir, zira yapması daha kolayken, simültane çevirinin de iyi bir canlandırması mahiyetindedir. Dolayısıyla öğrencilerin öz güvenini geliştirmelerine ve kabin ortamına alışmalarına çok yardımcı olmaktadır.
Bununla birlikte, bu uygulama sadece giriş niteliğinde bir egzersiz olduğu için ilk hedefe ulaşılmasına yardımcı olsa da, ikinci hedef konusunda pek bir fayda sağlamaz.
EĞİTİM ÇARKI OLARAK KULLANILAN ARDIL ÇEVİRİ
Yukarda bahsedilen görevlere ulaşmanın en hızlı ve en güvenli yolu öğrencilerin zaten ustalaşmış oldukları ardıl tekniğini kullanmaktır.
Gerekçe
Bu yaklaşımın gerekçesi oldukça bilinen bir gerçek olan, simültane çevirinin, birbirini takip etmek yerine birbiriyle örtüşen farklı aşamalarla yapılan ardıl tekniğinin kısaltılmış versiyonu olmasıdır. Aslında bu sebep yüzünden ardıl çeviri normalde simültane çeviriden önce öğretilir. Bu yüzden ardıl çeviri tekniği simültane çeviriyi öğretmeye yardımcı olması için kullanılan bir teknik olarak görülür.
Yöntem
Uygulamada, eğitim sürecinin ilk aşaması sırasında, kabinde çevrilecek olan konuşmanın uzun bölümü (6-7 dakika) ardıl olarak çevrilir. Ortaya çıkabilecek olan herhangi bir sorun tartışılması ve bu başlangıç egzersizi sonrasında, öğrencilerden kabindeki konuşmanın aynısını simültane olarak çevirmesi istenir. Ardıl çevirisi henüz yapılmamış olan konuşmanın küçük bir parçası da dâhil edilir.
Öğrenciler yukarıda belirtildiği üzere önce giriş niteliğinde hazırlık yaparlar. Ayrıca, okuyup konu hakkında hedef dilde bilgi edinmeleri için konu daima bir hafta önceden öğrencilere bildirilir.
Egzersizler sırasında konuşmalar sesli okunmaz, böylece ardıl çevirisi yapılan konuşmanın ifade tarzı, konuşma, ikinci kez simültane çeviri yapılması için sunulduğunda ki ifade tarzıyla aynı olmaz. İçerik aynı kaldığı sürece bir sorun çıkmayacaktır.
Amaç
- Tüm bu prosedürün amacı yazının başında simültane çevirinin sergilediği çeşitli öğretim problemlerini gidermektir.
- Simültane çeviri süreci bölünemez:
- Simültane çeviri süreci gerçek zamanda daha yönetilebilir görevlere bölünemediği zaman, asıl performans öncesinde bir çeşit elbise provası sahnelemek mümkündür.
- Öğrenciler Kendi Başlarının Çaresine Bakabilmeliler
Kabinde, öğrencilere; sunumu bir suflör gibi gerekli ipuçlarını sağlayan konuşmacıyı dinlerken, notlarının yardımıyla sunumu ikinci kez çevirmeleri söylenir. Öğrenciler bu talimatlara uydukları sürece, yanlış yapmaları mümkün değildir. Süreci bu şekilde önceden programlayarak, ardıl çeviride olduğu gibi onları adım adım yönlendirememe durumunu telafi etmek mümkündür.
Kod Çevirme Riski
Ardıl çevirisi yapılmayan bir konuşma parçası daha önce çevirisi yapılan metne eklenir. Bu durum, her zaman olduğu gibi konuşmacının tartışma sırasını kaybederek içeriği çevirmek yerine kelimelere takılı kalmaya başlayıp duraksadıkları zaman öğrencilerin, yaklaşımlarındaki değişikliği fark etmelerini sağlar. Bu noktada egzersiz sonlanır. Böylece öğrenciler yaklaşımlarını neyin değiştirdiğini ve bu değişimin performanslarını nasıl etkilediğini anlayacak hale gelirler.
Yararları
Bu yöntemin tek büyük yararı kabindeki ilk deneyiminde öğrencinin öz güvenini arttırmasıdır. Öğrenciler iyi bir başlangıç yaparlar ve o konuda kendilerini rahat hissederlerse ki bu sık olur, ilk deneyimlerinde bile, duraklamadan ve durmak zorunda kalmadan önce, önceden ardıl çevirisi yapılmamış oldukça uzun bir konuşma parçasını normal karşılamayı başaracaklardır.
Düzgün bir başlangıç, sonradan kurtulması zor olan fiili tiklere sebebiyet verebilecek gerginlik ve endişeyi yok eder.
Simültane çeviri yapabilmeleri için öğrencilere doğru yol gösterildiğinden ve yanlış yaklaşımın yanı sıra doğru yaklaşımla ilk deneyimlerini yaşadıklarından, öğrenciler kendi doğru yollarında pratik yapmaya başlayabilirler.
Riski göze almamak için, uygulamanın ilk günü önceden ardıl çevirisini yaptıkları konuşmaların simültane çevirisini yapmaları; ayrıca kendi seslerini düzenli bir şekilde kayıt altına alarak kendi performanslarını da gözlemlemeleri istenir. Bu yarar öğrencilerin sınıflar arasında birçok denetlenmemiş iş yapmak zorunda kaldığı geniş eğitim programlarını yakından ilgilendirmektedir.
Prosedürün diğer bir yararı öğrencileri papağan gibi kelimeleri tekrarlamaktan alıkoymasıdır.
Konuya aşina olduklarından ve önceden yaptıkları ardıl çeviride daha fazlasını keşfettiklerinden, yaptıkları simültane çeviride kavramsal analiz ve yeniden ifade etme gibi sözlü çeviride yer alan iki ana aktiviteye odaklanmak üzere şartlandırılırlar. Performansları iyi olduğu zaman, bu durumun, iyi hazırlandıklarından kaynaklandığının farkındadırlar ve karşılığında sadece bir sözlükteki teknik terimlere bakmak yerine hedef dildeki belirli jargonlarda uzmanlaşmanın ve kelimelerin temel anlamlarını öğrenerek bir konuya iyi bir şekilde hazırlanmanın önemini küçümseyeceklerdir.
Sonuç olarak, prosedür iyi bir esneklikle uygulanabilir. Giriş niteliğindeki ardıl çeviri süreci öğrencinin gösterdiği gelişime bağlı olarak oldukça çabuk veya çok yavaş bir şekilde sonlandırılabilir. Sonlandırma sürecinin başında, öğrencilerden ardıl çeviri yapmaları istense de notlarını yanlarına almalarına izin verilmez. Sonra, parça parça, önceden ardıl çevirisi yapılan konuşmaların kısımları kısaltılır. Öğrenciler eğitimin yarısını tamamladıkları zaman, ilk önce ardıl çeviri yapmadan simültane çeviri yapabilecek duruma gelirler. Ardıl çeviri uygulaması tamamen bırakılmadan önce bir çeşit ısınma egzersizine dönüştürülebilir, konuşmacıdan, ardıl çevirisi yapılan konuşmanın bütününü tekrar etmek yerine simültane çevirisini yapmak üzere konuşmasına devam etmeden önce onu kısaca özetlemesi istenecektir.
TARTIŞMA
Bu uygulama sayesinde simültane çevirmenleri daha iyi ve daha hızlı eğitmek mümkün olacak mı? Olacağını söylemek cazip olsa da böyle bir ifadeyi ispatlamak zordur. Örneğin; öğrencilerin hepsinin çeşitli farklı öğretmenlerinin olduğu, her birinin kendi öğretim yönteminin olduğu bir sözlü çeviri okulunda böyle bir uygulamanın yararı olup olmadığını değerlendirmenin bir yolu yoktur. Dahası, bir grup öğrencinin sadece bir öğretmeni bile olsa ki bu mümkün, grup herhangi bir istatistikî önem için yeterince büyük değildir. Buna benzer ders verdiğim başka bir sınıfta 3 öğrenci vardı, ikisi 2 aylık geniş bir eğitim süresi sonucunda önceden ardıl çevirisi yapılmamış oldukça teknik terimlerle dolu bir konuşmanın bölümlerini çevirerek simültane çeviride profesyonellik seviyesine ulaşmışlardı. . Ancak bu kadar az mevcutlu bir sınıftan genel bir sonuç çıkarılması mümkün değildir.
Bu durumdaki diğer kafa karıştırıcı etkense üçüncü öğrenci karşılayamazken iki başarılı öğrencinin kendi ana dillerine yaptıkları simültane çeviride tüm dilbilimsel gereklilikleri karşıladığının ortaya çıkmasıdır. Aslına bakılırsa, Ardıl çeviride fark edilmeyen ufak dil bozukluklarının simültane çeviride ortaya çıkması mümkündür, zira simültane çeviri hem kaynak hem hedef dilde yetkinlik gerektirir. Bunun sebeplerinden biri yukarda bahsedildiği üzere kulağın iki görevi aynı anda yerine getirmesidir; konuşmacı ve kendisi arasında dinleme kapasitesini bölmek dinlemenin verimini azaltır, iki farklı dili aynı anda dinleme dilbilimsel karışıklık riskini artırır ve böylece kaynak dilde hem iki algılama yeteneğini hem de hedef dildeki ifade yeteneğini olumsuz etkilemektedir.
Hedef dildeki bu olumsuz etki özellikle B diline simültane çeviri yapıldığı zaman dikkat çekici bir hal almaktadır, ancak ana dilde de bu durum göze çarpmaktadır. Bu nedenle öğrencilere simültane çevirideki ilk deneyimlerini yaşatan ilk başta onlara göz kırpan yeniden ifade etme problemleri yöntemin hatalı olmasından dolayı kaynaklanmış gibi görünse de aslında yakından kontrol edildiği zaman hedef dildeki dilbilimsel bir problem yüzünden kaynaklandığı ortaya çıkabilir.
Aynı durum kaynak dildeki küçük eksiklikler için de geçerlidir. Kaynak dili anlamak için fazla çaba harcanmıyorsa, simültane çeviride dinleme işleminin azalmış verimliliği sorunlara sebep olabilir. Bu bazen öğrencilerin simültane çevirideki belirli dinleme şartlarını yerine getiremeyen pasif C dilleriyle ilgili bir durumdur. Konuşmacının konuyu nereye götürdüğünü öğrencinin tahmin etme yeteneği kısmen onlarım dili anlama ve konu hakkında bilgileri ve bu bilgiyi kullanma yeteneğine göre değişmektedir. Konuya aşina olma ardıl çeviride bir ölçüde dil eksikliklerini kapatabilir ancak bu durum simültane çeviri için pek geçerli değildir. Simültane çevirideki problemler yöntem eksikliğinin aksine, ardıl çeviride fark edilmeyen dil eksikliklerinden kaynaklanmaktadır.
Bu tarz dil problemleri en iyi önceden tespit edilir. Ancak bu teşhis eğitim başlamadan yapılmalıdır. Simültane çeviriyle aynı yüksek hassasiyetteki bir dil yeterlilik testi bu yüzden çok iyi olabilir.
SONUÇ
Sonuç olarak, bence yukarı da bahsedildiği üzere simültane çeviri öğretimi yaklaşımının etkiliğini ölçmek şimdiye kadar mümkün olmamıştır. Buna rağmen denemeye değerdirler, zira simültane çeviri eğitiminde hem öğretmenler hem öğrenciler için dört tekerli bir bisiklete binmeyi öğrenmek kadar güvenli ve rahatlatıcı olduğu için önemli bir başlangıç aşaması olarak kullanılabilirler.